Alabalık Yorumlar

ALABALIK
Şifalı Hayvansal Gıda makalesi altında ilgili ürünlerde sergilenmektedir.

+ Alabalık’ın Diğer İsimleri:

Alabalık, Trutta Faris.

+ Alabalık’ın Faydaları & Tıbbi Etkileri:

Dünyanın en güzel akarsu boylarına sahip Anadolu’muzdaki tatlı sularda yetişen alabalık Anadolu insanınca, sevilerek tüketilmesinin yanı sıra, romatizmal ağrılar, adale ağrıları, felç gibi hastalıklara da iyi geldiğine inanılmaktadır. Alabalığın sirke ile yıkanarak pişirildiğinde beyin damarlarına iyi geldiği söylenmekte, diğer taraftan da yağ dokusunda bulunan omega-3 ile kalp dostu olduğu tüm dünya bilim adamlarınca teyit edilmektedir. Balıkta bulunan Omega-3 yağ asidi kandaki kolesterolü, trigliseridi ve kan basıncını düşürerek, kalp sağlığını koruyucu etkisi ile bilinmektedir. Trigliserid bir çeşit yağdır ve içerdiği zengin yağ ve düşük protein bakımından LDL’ye (kötü kolesterole) benzer. Yükselmiş trigliserid seviyesi, özellikle yüksek kolestrol durumunda kalp hastalığı riskini artırır. Ayrıca balık yağları bir kalp krizinden sonraki anormal kalp ritimlerinin, hayatı tehdit eden risklerini de azaltmaktadır. Alabalık, kilo almak istemeyenlerin baş dostudur. 100 gramında sadece 86 kalori vardır. % 80,5 su, % 47,7 protein, % 3 de yağ içerir. Çok az yağlı olduğundan kolesterolle başı dertte olanların da dostudur.

+ Alabalık’ın Kullanım Şekli:

Alabalığın en iyi kullanım şekli, buğulama yapmaktır. Yağının bir bölümünü daha kaybederek çok kolay sindirilir hale gelir. Zeytinyağı ve limon ilâve edilmiş, haşlanmış iki patates ve bir domatesle yenilebilen 2 dilim (200 gr) buğulanmış alabalık 400 kalori sağlamaktadır.

+ Alabalık’ın Tarihçesi ve Genel Bilgileri:

Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli, tatlı su balığıdır. Deniz ve tatlı suların temiz, soğuk ve dipleri çakıllı kısımlarında yaşarlar. 20- 100 cmboyunda, 25 kilograma kadar ağırlıkta olanları vardır. Türkiye’de en büyükleri 10 kilogramdır. Çoğunun boyları da 25-30 santimetredir. Vücutları yanlardan hafifçe yassılaşmış, genellikle mekik şeklindedir. Sırt yüzgeçlerinin gerisinde bulunan “adipoz” adını alan yağ yüzgeçleri alabalık için karakteristiktir. Başları çıplak olup pulsuzdur. Vücutları küçük, sert pullarla örtülüdür. Aynı popülasyonun bireyleri arasında renk ve desen bakımından farklılıklar görülür. Bu çeşidin bireyleri; cinsiyete, yaşa, alınan besin ve yaşama ortamına göre değişiklikler gösterirler. Renkleri, lacivertten açık sarıya kadar değişir. Genellikle sırtları yeşil, karın kısımları sarı veya gümüşidir. Pullar kırmızı-siyah beneklidir. Gözleri son derece kuvvetlidir. Yemini görerek alır. Çok süratli hareket ettiklerinden göç dönemlerinde engelleri aşabilirler. Anadrom balıklardır. (Üremelerini tatlı sularda yaparlar.) Deniz ve tatlı su alabalıkları yumurtlamak için göl ve nehirlerden göç ederek doğdukları nehirlerin yukarı kısımlarına dönerler. Deniz alabalığı da som balığı gibi senelerce denizde yaşadıktan sonra yumurtlama mevsiminde tatlı Sulara hareket eder. Dik çağlayanları aşar. Dik engelleri aşmak için bükülerek kuyruğunu çenelerinin arasına sıkıştırıp bırakır ve zemberek gibi boşanarak yukarı sıçrar. Üreme dönemlerinde renkleri değişir. Erkek fertler daha parlaktır. Dişi bireyler daha mat renklidir. Tabii sularda 1 kilogram alabalık, 1900 – 2000 arasında yumurta bırakır. . Yumurta bırakma yerleri kaynak ağızları, killi, kumlu ve çakıllı bölgelerdir. Çukura, portakal renginde ve nohut büyüklüğünde olan yumurtalarını bıraktıktan sonra, erkeği gelip spermalarını üzerine boşaltır. Sonra yumurtladığı çukurları erkeği ile beraber kum ve çakıllarla örterek yumurtalarını gizler. Ekim-Şubat ayları arasında yumurtlarlar. 2-3 Ay zarfında yumurtalardan yavrular çıkar. Alabalıklar obur ve yırtıcı hayvanlardır. Küçük balık, solucan, balık yumurtaları, hatta kendi cinsinin küçüklerini ve su üstünde gezinen, uçuşan böcekleri yakalayarak yer. Çok hareketli olduklarından avlanmaları zordur. Özel avlanma metotları vardır. Kışı, yaşadıkları suların derinliklerinde geçirirler. Diğer su balıkları gibi su içmezler. Su ihtiyaçlarını solungaçlarından su geçmesiyle (osmozla) sağlarlar. Tuzlu Suda yaşayanları ise su içer. Göç zamanlarında vücutları birçok değişikliğe uğrar. Yaşadıkları çevreye çabuk uyum sağlayıp kolayca renk değiştirdiklerinden “Balıkların bukalemunu” olarak da adlandırılırlar. Alabalık, en lezzetli tatlı su balığıdır. Kılçıklarının azlığı ve karın boşluğunun küçüklüğü sebebiyle eti boldur. Proteince zengin olduğundan Sağlıklı beslenmede üstün vasıflı bir gıdadır. Alabalık, halk arasında, kırık, çıkık, siyatik ve kemik ağrılarında tedavi için kullanılmaktadır. Ülkemiz deniz ve akarsularında alabalık mevcuttur. Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz bölgesinin yüksek yerlerindeki akarsularda ve Aras, Çıldır, Uludağ, Sapanca göllerinde bulunduğu gibi, Abant gölünde de alabalık üretimi yapılmaktadır. Alabalık, sun’i balıkçılıkta, en çok tercih edilen balık çeşididir. Özellikle gökkuşağı alabalığı Türkiye şartlarında 10-12 ayda 250 gram ağırlığa ulaşabilmektedir. Ülkemizde yetiştirme yoluyla elde edilen alabalık iç tüketime sunularak ve ihracatı yapılarak ülkemiz ekonomisine büyük katkıda bulunmaktadır. Alabalıkların on kadar türü bilinmektedir. Anadolu alabalığı ( Salmo trutta var.macrostigma ), Avrupa alabalığı, ırmak alabalığı ( S. trutta var. fario ), deniz alası ( Salmo trutta ), Göl alası ( S. trutta lacustris ) en tanınmışlarıdır.

+ Alabalık’ın İçindeki Maddeler:

Alabalıklar,B ve D vitaminleri ile iyot ve fosfor bakımından zengindir. Ayrıca omega-3 yağları içermektedir.

+ Alabalık’ın Yetiştirilmesi ve Avlanması:

Alabalık, değişik tipteki olta ve ağlarla hazırlanan tuzaklarla avlanır. Çıplak el, yöremizde mecek denilen ve mızrağa benzeyen aletlerle de avlanılabilir. Bazıları silah ile de avlamaya çalışmaktadır. Maalesef balık otu, dinamit, karpit, suya elektrik akımı verme ya da lpg tüpü atma gibi hiç hoş olmayan hem tehlikeli hem doğaya ciddi tahribatlar verebilen yöntemler de kullanılabilmektedir. Alabalıkların, avlanması olduğu gibi alabalık çiftlikleri de mevcuttur. Alabalık üretim tesisi başlıca iki kısımdan oluşur. Bunlar kuluçka binası ve havuzlardır.

+ Alabalık Havuzları:

Alabalık yetiştiriciliği yapılabilmesi için, suyun uygun sıcaklıkta, temiz, berrak, yeterli ve devamlı olması gerekir. Suyun fiziksel ve kimyasal özellikleri de uygun olmalıdır. Alabalık yetiştiriciliğinde en önemli unsurların başında su gelir. Su, her şeyden önce, balığın hayatını geçirdiği yerdir. Karada yaşayan canlılar nasıl havanın oksijenini kullanıyorsa balık da suyun oksijenini kullanır. Bundan dolayı suyun miktarı ve kalitesi balığın isteklerine ne ölçüde cevap verirse üretimde başarı da o nispette yüksek olur. Alabalık yetiştirilecek suların sıcaklığı ise 20 Co ‘nin altında olmalıdır. Suyun sıcaklığının yükselmesiyle ihtiva ettiği oksijen miktarı azaldığından 20°Cnin üzerindeki sularda alabalıklar solunum güçlükleri çeker. Alabalık yetiştirilen suların oksijen miktarının 9 mg/It ve daha yukarı, PH’ sinin ise 0-8.5 arasında olması demektir. Toprak ve betondan yapılabilen havuzlar, balıkların evi gibi olduğundan onların en rahat edeceği şekilde yapılmalıdır. Havuzlar çok değişik boyut ve şekillerde inşa edilebilmekle birlikte genellikle küçük, dar ve uzun kanal şeklindeki havuzlar tercih edilmektedir. Havuzların yapımında genel prensip, temizlik, yemleme, boşaltma, hasat ve su dağıtımının gayeye uygun olmasıdır. Havuzun iki tarafına vasıta yaklaşabilmelidir.

+ Kuluçka Binası:

Kuluçka binası alabalık üretim tesisinin beynidir. Burada alabalıklar sağılır ve döllenir. Döllenmiş yumurtalardan elde edilen larvalar ve daha sonra da yavrular, 3-4 ay burada büyütülürler. Kuluçkahanede, pencerelerden güneş ışınları, direkt yumurtaların üzerine kesinlikle gelmemelidir. Aksi halde, 1-2 dakika güneş ışınlarına maruz kalan yumurtalar hemen ölür. Kuluçkahanedeki çıkış yalaklarında 30x40x10 cm veya 30x55x10 cm’lik tablalar hazırlanıp her bir cm2 sine 4-6. yumurta gelecek şekilde yumurtalar yerleştirilir. Yeterli taze ve iyi havalandırılmış yalakların 1 m2 sine birinci ay 10.000, ikinci ay 3.000, üçüncü ve dördüncü aylar için 1500 yavru hesap edilir.

(Kynk: Şifalı Hayvansal Gıdalar – Tarık Demira. – 2013)
Şifalı Hayvansal Gıda bilgilerinin kaynak gösterilsin veya gösterilmesin kopyalanması paylaşılması her türlü dağıtılması serbesttir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

X