Yeşilçay, Çay Yorumlar

ÇAY, YEŞİLÇAY
Şifalı Bitkinin makalesi altında ilgili ürünlerde sergilenmektedir.

+ Yeşilçay Bitkisinin Diğer İsimleri:

Yeşilçay, Çay, Green Tea, Green Tea Extract.

+ Yeşilçay Bitkisinin Faydaları & Tıbbi Etkileri:

Yeşilçay’ın faydaları hakkında bilinenler son yıllarda yapılan araştırmalarla daha da artmıştır. Japonların uzun yıllar yaşamasının temel nedeni olarak yeşil çay tüketimi gösterilmektedir. Yeşil çayın destekleyici alternatif bir yöntem olduğu unutulmamalıdır. Yeşil çay insan ömrünü uzatır ve insan sağlığına çok faydalıdır. Diyet yapanlar muhakkak kullanmalıdır. Anti hipertansif etkisi, anti bakteriyel etkisi, antiviral etkisi ve nöroprotektif etkisi vardır. Kalp rahtsızlığı olanlar, obezite, parkinson, alzheimer gibi hastalıklar bazı kanser türlerinde yeşil çay çok ama çok faydalıdır. Japon bilim adamı Prof. Shinichi Kuriyama 4 yıl süren bir araştırmadan sonra yeşil çayın kalp hastalıklarına iyi geldiğini keşfetmiştir. Kuriyama’nın Japonya’daki Tohoku University in Sendai adlı üniversitesinde yaptığı yeşil çayla ilgili araştırmalara göre; Günde 5 fincan ve daha fazla yeşil çay içenler günde 1 fincandan az Yeşil Çay içenlere göre tüm hastalıklardan ölme oranları % 16 daha düşüktür. Yani Günde 5 fincan çay içenlerin ölüm riskleri %16 daha azdır. Günde 5 fincan çay içen kadınlar diğer kadınlara oranla %31 oranında kalp hastalıklarından korunmuş olurlar. Bu da demektir ki kadınlar yeşil çayın sağladığı faydalar konusunda, erkeklerden daha avantajlıdırlar. Yapılan bu araştırmaya göre, Siyah çayın da çok az bir faydasının olduğundan bahsedilmiştir. Fakat yeşil çay kadar etkili antioksidanlar içermemektedir. Yeşilçay’ın, Kansere faydası olduğu tespit edilmiş fakat kardiyovasküler rahatsızlıklar (kalp hastalıkları) konusunda çok daha etkili olduğu belirlenmiştir. Yeşil çayın içindeki polifenol adlı antioksidanlar, Kalp hastalıkları için son derece faydalı eşsiz bileşenler içerir. Kalp hastalıklarını önlemede ve yavaşlatmada yeşilçay içenler içmeyenlere göre %26 daha az risk taşımaktadırlar. Bakteriyel ve viral hastalıklara karşı direnç sağlar. Nörodejeneretif hastalıkların önlenmesinde etkilidir. Alerjilere iyi gelir. Artrite iyi gelir. Kemik- mineral yoğunluğunu arttırır. Bağışıklık geliştirmeye yardımcı olur. Grip belirtilerini ve soğuk algınlığının yok etmede önemli bir yardımcıdır. Meme, pankreas, yumurtalık, kolerektal, ağız, kolon ve prostat kanseri gibi çeşitli kanser türlerine karşı müdahalede yeşil çay faydalıdır. İltihapları ve ödemleri engeller. Diyabetle mücadelede yeşilçay size faydalı olabilir. Zindelik verir. Kan basıncını düzenler. Obezite ve damar hastalıklarında dengeli beslenme ve egzersizle birlikte uygulandığında çok faydalı sonuçlar vermektedir. Şeker hastalığını önlemede son derece faydalıdır. Alzheimer hastalığına ve hafıza bozukluğuna faydası araştırılmaktadır. Parkinson hastaları için muhakkak kullanılması gereken bir bitkidir. Diş çürümesini engelleyicidir. Serbest radikallerden vücudu korur. Lösemi’de gerileme sağlar. Böbrek taşlarının düşürülmesinde etkilidir. Yorgunluğun önlenmesi etkilidir. Migreni hafifletir. Ağız kokusunu giderir. Boğazlara ferahlık hissi verir.

+ Yeşilçay Bitkisinin Kullanım Şekli:

Yeşilçaydan, bir tutam bir çay kaşığı (5-6gr.) kadar bitki bir su bardağı (200-250ml) kaynamış, sıcak su içine katılır. Demlenmesi için 5-7 dakika kadar beklenir. Demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4-5 defa aç veya karına Yeşilçay içilir. İsteğe göre demlendikten sonra tatlandırmak için bal, pekmez, şeker, limon katılabilir. Ayrıca, 40-50 gr. Yeşilçay 2-2,5 lt. sıcak su ile demleme usulüyle demlenip tüketilebilir. Oluşan çay serin yerde muhafaza edilir, günde 3-4 su bardağı ılık olarak içilir.

+ Yeşilçay Bitkisinin Familyası, Tarihçesi ve Genel Bilgileri:

Yeşilçay, Camellia sinensis yapraklarından üretilir. Siyah çay ile aynı bitkiden üretilir fakat gördüğü işlem çok farklıdır. Yeşilçay kısa bir işlemden sonra fermantasyona uğramadan fazla oksidasyona uğramadan kullanıma hazır hale getirilir, ancak siyah çay daha çok kavrulur ve fermantasyona uğrar bu da siyah çayın içindeki antioksidanları kaybetmesine yol açar. Yeşilçay içindeki kateşin maddesi, yeşilçay çok işlem görmediği için kaybolmaz. Bu madde özellikle polifenolle birlikte çok etkilidir. Yeşilçay yaklaşık 5000 yıldır Çin’de, Japonya’da ve Hindistan’da tıbbi amaçlarla kullanılmıştır. Yeşilçay’ın anavatanı Çin’dir. Çay, Çince “Ça” kelimesinden türetilmiştir ve bütün diller, bu içecek için bundan aldıkları ve ürettikleri kelimeleri kullanırlar. İlk olarak çaya Çin’de İsa Alennebiyyi AleyhisSelamın doğumundan 2700 yıl önce yazılmış olan belgede rastlanılmıştır. Fakat kayıtlar yalnız ilaç olarak kullanıldığını belirtmektedir. Çayın Çinlilerin milli içeceği olması, ancak milattan 400 yıl sonradır. Ortaçağlarda ticari münasebetlerin başlamasıyla beraber yavaş yavaş çayın kıymeti de anlaşılmış ve bütün dünyaya yayılmıştır. Miladi 350 yıllarında Çinliler gemilerle Seylan’a gidiyorlar ve mallarını Arap ve İran gemilerinin getirdiği mallarla mübadele ediyorlardı. Beşinci yüzyılın ortasında Çinliler Kızıldeniz’deki Aden’e kadar geldiler. Sekizinci yüzyıldan itibaren Arap ve İran gemileri Çin’e kadar gittiler. On beşinci yüzyıldan itibaren çay karayoluyla Orta Asya’ya geldi ve böylece, Tibetliler onu genel olarak kullanmaya başladılar. Avrupa çay hakkındaki haberleri ancak Haçlı seferleri sırasında alabildi. Fakat çayın hazırlanması hakkında kesin bir bilgiye sahip değillerdi. 1610 yılında Hollanda, Doğu Hindistan şirketinin gemileri ilk çayı Hollanda’ya getirdiler ve çok geçmeden sevilen bir içecek oldu. Paris’e ilk çay 1635’te, Londra’ya 1650’de geldi. Rusya’ya karayolundan 1638’de ulaştı. Almanya’ya ise 1647 yılında girdi. Çayın halk tarafından da benimsenmesi birçok doktorun bunu tavsiye etmesinden ileri gelmiştir. Türkiye’de çay ziraatine ait ilk denemeler 1888 senesinde Bursa’da yapılmış ve başarısızlıkla nihayet bulmuştur. 1924 senelerinde Kafkasya’dan getirilen tohumlar ile Rize’de bazı denemeler yapılmış ve iklime uygun tohum kullanıldığı için iyi neticeler alınmıştır. Fakat çay ekimi, kuvvetli teşvik edici sebepler bulunmadığı için ilerleyememiş ve ancak 20 dönümlük kadar bir çay bahçesi yapılmıştır. 1939’da 3788 sayılı kanunun çıkartılması ile çay ziraati büyük bir hızla gelişmiştir. 1939’da 2130 dönüm olan çaylıkların sahası, 1957’de 93.360 dönüme yükselmiştir. Çay yetiştirme işi memleketimizde ilk önce Rize civarında başlamış ve zamanla yayılmıştır. Bugün Sürmene’den Hopa’ya kadar olan mıntıkada, sahilden 500 m’ye kadar yükseklikte olan yerlerde, geniş çapta çay fidanı yetiştirilmektedir.

+ Yeşilçay Bitkisi İçindeki Maddeler:

Yeşilçay içindeki aktif maddeler kateşinler, epigallokateşin gallat (EGCG) gibi flavonoidler, polifenoller vardır. E vitamini açısından zengindir. Yeşil çay da krom, manganez, selenyum ve çinko gibi ve bazı phytochemical bileşikler karotenoidler, tokoferol, askorbik asit (C vitamini), mineraller bulunur. Güçlü bir antioksidandır içerisindeki mükemmel bileşenler sağlıklı yaşam için Allah teala’nın bize sunduğu armağanlardır.

+ Yeşilçay Bitkisi Toplama, Kurutma:

Yeşilçay, Çin’de yılda üç kez çay yaprağı toplanır. Yağmur mevsiminden biraz önce, mart, nisanda yeni, taze yeşil yapraklar toplanır ki, en iyi çay da bunlardan yapılanıdır. Mayısın sonu ve haziranın başında ikinci ürün alınır. Fakat bunun değeri birinci ürüne oranla biraz düşüktür. Temmuz ve ağustosta yaprakların değeri çok azalır. Bu yüzden toplama yapılmayabilir. Rize bölgesinde çay yaprakları bilhassa Mayıs-haziran aylarında toplanmaktadır. Toplanan yapraklar bu bölgedeki fabrikalarda hemen işlenmektedir. Yağmur mevsiminde, nemliliğin çayın tadına etkisi fena olduğundan, yapraklar toplanmaz. Sabah erkenden gecenin çiğ taneleri buğulanıp uçtuktan sonra toplanır. Çay yaprakları bitkinin üzerinde bulundukları yerlere göre değer taşır ve bunlardan elde edilen çayların da aynı şekilde değerleri değişiktir. Beyaz kirpik, üzerinde beyaz yumuşak tüyler bulunan henüz açılmamış yaprak tomurcuklarıdır. Bu yapraktan elde edilen çaya altınbaş veya akkuyruk ismi verilmektedir. Çay elde edilecek yapraklar, dalın ucunda yeni açılmış ikibuçuk yapraktır. Daha aşağıdaki kartlaşmış yapraklar koparılıp çay yapılmaz. Bizde en iyi kaliteli çay Sürmene-Hopa arasında yetişmektedir. Çay ağacından işleme göre iki tip çay elde edilmektedir. Siyah ve yeşil çay. Siyah çay elde etmek için toplanan yapraklar raflara serilerek soldurulur. Sonra makinalarda bükülür. Böylece hücre çeperlerinin kısmen parçalanması sağlanır. Soldurulmuş ve bükülmüş çaylar rutubetli bir odada fermantasyona bırakılır. Sonra fırınlarda kurutulur ve nihayet elenerek kalitelerine ayrılır ve ambalajlanarak ticarete çıkarılır. Türkiye’de siyah çay elde edilmekte ve içilmektedir. Yeşil çay fermante edilmeden hazırlanan çaydır. Toplanan yapraklar doğrudan doğruya kavrulur veya 80-90 °C’de ısıtılmış su buharına tutulur, sonra makinalarda kıvrılarak kalitelerine ayrılır ve ambalajlanır. Yeşil çayın tadı siyah çaydan daha kuvvetli ve serttir. Yeşil çayı daha fazla Asyalılar sever.

(Kynk: Şifalı Bitkiler – Tarık Demira. – 2013)
Şifalı Bitkiler bilgilerinin kaynak gösterilsin veya gösterilmesin kopyalanması paylaşılması her türlü dağıtılması serbesttir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

X